Bitkilerin fito lambalarla aydınlatılmasının gerekliliği üzerine oldukça çelişkili görüşler mevcut. Deneyimli bahçıvanlar, sıradan floresan LDC veya LTB lambaları ile fito lambalar arasında neredeyse hiçbir fark olmadığını söylüyor (tabii ki fiyat dışında). Elektrikçiler ise, spektrum ve dalga boyunun aslında farklı olduğunu belirtiyor. Peki, bu fark, pencere kenarında aydınlatma sayesinde daha sağlıklı ve minnettar görünen bitki otlarına baktığımızda fark edilebiliyor mu?
Fito Lamba Nedir?
Fotosentez sürecinin sağlıklı bir şekilde gerçekleşebilmesi için bitkilerin belirli bir ışık spektrumuna ihtiyacı vardır - mavi (445 nm) ve kırmızı (660 nm). Mavi spektrum yoksa, kök sistemi kötü gelişir; kırmızı spektrum eksikse, yaprak büyümesi yavaşlar.
Fito lambalar, bitkiler için gerekli olan spektrumu yayarak, meyve ve yapraklardaki vitamin depolanmasını artırabilir.
Yüksek güçlü endüstriyel sodyum lambalar hakkında burada bilgi vermeyeceğim. Daha çok evde kullanım için kullanılabilecek cihazlar üzerinde duracağım.
LED lambalar, en verimli lambalar arasında sayılır ve daha az elektrik tüketir. ANCAK, bir oturma odasının pencere kenarına yerleştirilen bu tür lambalar, gözlerinize zarar verebilir ve büyük bir maliyet getirir. Bir setin maliyeti minimum 1200 UAH (4000 ruble) civarındadır. Bana göre, pencere kenarındaki küçük bir ot bitkisi için bu kadar güçlü bir ışıklandırmaya gerek yok, ancak karar sizin.
Daha ucuz bir alternatif olarak LED ampuller - E27 tipi standart bir duylu olanlar - kullanılabilir. Aynı göz etkisi korunur, ancak fiyatı 150 UAH’dan (400 ruble) başlar.
Daha nadir olarak, pencere kenarı için Rusya’dan geliştirilen Reflaks DNAZ kullanılır. Tüm setin maliyeti yaklaşık 1000 UAH (3600 ruble) civarındadır. Bu, 70 ila 600 W arasında değişen güçlerle sodyum deşarj lambalarıdır. Bu lambaların düşük güçte olanları ev kullanımı için uygundur. Isınır, bu yüzden bitkiler ışık kaynağından en az 50 cm uzakta olmalıdır. Özellikle DRİZ ile birlikte fide yetiştirme konusunda oldukça başarılıdır. Bu tür lambaların kullanımıyla ilgili belirli kullanım kuralları ve güvenlik önlemleri vardır. Bu tür bir ışıklandırmanın mantıklı olabilmesi, yalnızca doğal ışık erişiminin ciddi şekilde sınırlı olduğu durumlarda veya saksıların pencerelerden uzak bir yere konulması gerektiğinde mümkündür.
En popüler olanlardan biri Fluora Osram 18 ve 36 W lambalardır. Işığının rengi faydalı değildir ve hatta rahatsız edici olabilir, ancak LED “canavarlara” kıyasla daha azdır. Bu lambanın avantajı fiyatıdır (yaklaşık 100 UAH, 3000 ruble). En yaygın G13 tipi duya yerleştirilir ve ticari ağlarda bulunabilir. Fluora lambalarının ışığının olumsuz etkisini azaltmanın bir yolu, bu lambaları sıcak spektrumdaki lambalarla, örneğin sıradan floresan lambalarla kombine kullanmaktır.
Fluora ile tüm yıl boyunca aydınlatma yapabilirsiniz. Lambayı kendiniz için ışık yaktığınızda açabilirsiniz. Lambayı perde çubuğuna iplerle bağlayarak veya pencere çerçevesine monte ederek sabitleyebilirsiniz; burada hayal gücünüz yalnızca teknik olanaklarla sınırlıdır. Bitki ile lamba arasındaki mesafe 50 cm’yi geçmemelidir. Lambaların yerleştirilmesine dair birçok fikir Kiev Orkide Severler Kulübü forumunda bulunabilir.
Normal floresan lambaların da az da olsa bir etkinliği vardır, örneğin bir pencere kenarının iki yanına yerleştirilip birbirine bakacak şekilde kullanıldığında.
Bitkilerinizi aydınlatmak veya aydınlatmamak tamamen sizin tercihinize bağlıdır. Ancak uygulamalar gösteriyor ki, güneydoğu ya da güney pencere kenarındaki otlara kışın bile yeterince ışık sağlanabilir çünkü bu dönemde çoğu ot dinlenme sürecindedir. Ancak pencereler farklı yönlere bakıyorsa, bitkilerinizi gözlemleyip duruma göre karar vermelisiniz. Fideler için ek ışık olmadan işler zor olabilir, ancak yine de her şey yılın hangi zamanında olduğuna ve bitkinin yerleştirildiği alanın ışık koşullarına bağlıdır.